SİZİ BİZ ARAYALIM
X
icon

SİZİ BİZ ARAYALIM






Bir Kültür Mozaiği:
Antik Dönemden Günümüze Kilikya

Kilikya neresidir? Bir sosyal bilgiler öğretmeni olarak bu soruyu ele alıp inceledim ve yazımı sizlerle paylaşmak istedim.
Kuzeyden Toros Dağlarıyla çevrili alanı kapsayan, önemli bir antik bölge statüsüne sahip Kilikya, Alanya'dan başlayıp doğuda Kinet Höyük’te (Dörtyol-Hatay) son bulur. En büyüğünü Çukurova’nın oluşturduğu ovaların yanında, Toros ve Amanos Dağları, Seyhan ve Ceyhan Nehirleri, önemli geçitleri ile coğrafi çeşitliliğe sahiptir. En eski devirlerden itibaren Mısır, Ege, Kıbrıs, Anadolu, İran, Mezopotamya kültürlerini yaklaştıran bir köprüdür aslında. Buranın cazibesi elbette ki sadece bu durumdan kaynaklanmıyor. Peki, Kilikya neden devletler arasında önemli bir yere sahip olmuştur? Bu sorunun cevabı için M.Ö. XII. yüzyıla gidelim. Ovalık Kilikya (doğudaki düz kısım) Mısır’a mobilya ihraç etmekte, Dağlık Kilikya (batıdaki engebeli kısım) ise önemli bir insan gücü oluşturmaktaydı. Bunu buradan götürülen genç kölelerden anlıyoruz. Ayrıca Amanos Dağları’ndan elde edilen dağ servileri Asurların Mezopotamya’daki tapınaklarının temelini oluşturacaktı. Kilikya demirinin de Babiller tarafından çokça tercih edilen bir maden olması dikkatimizi bu bölgenin yer altı zenginliklerine çekecektir.
Bölgenin adı neden Kilikya sorusunun cevabını da bir efsaneden alalım: Tanrılar Kralı Zeus, Fenike Kralı’nın güzel kızı Europa’yı kaçırır. Kral dört oğlunu Europa’yı araması için gönderir. Kilix adlı oğlu, kardeşini bulamayınca Kilikya bölgesine yerleşir ve buraya adını verir. Hititler zamanında Kizzuwatna olarak bilinen, Asurların egemenliğine geçen bölge Babil saldırılarına uğramış sonrasında Pers egemenliğine geçmiştir. Roma Eyaleti haline gelen Kilikya, Roma’nın bölünmesiyle Bizans hâkimiyetine kalmış, batı kısmının başkenti Tarsus, doğu kısmının başkenti günümüzde de oldukça ilgi gören tiyatro kalıntıları, kalesi, en uzun ve en geniş yolu ile Anavarza olmuştur. Anavarza’nın yanı sıra Antik Kilikya için oldukça önemli bir yere sahip olan Şar Comana Antik Kenti’nden de (Tufanbeyli) bahsetmek lazımdır ki; burayı önemli kılan Anadolu’daki iki dini ayin merkezinden biri olmasıdır. Ayrıca bulunmuş en eski uluslararası antlaşma özelliğine sahip, dünyaya barışı getiren Kadeş Antlaşması’nın imzalanmasında oldukça etkili olan, bu antlaşmada mührü bulunan Hitit Kraliçesi Puduhepa da Kilikyalıdır.
Bölge Arap ve Sasani saldırılarına uğrayarak yeniden Bizans hâkimiyetine geçmiştir. Kilikya Ermeni Krallığı hâkimiyeti ise saldırılarla tahrip olan kentlerin nüfusunu artırmak için yerleştirme politikası çerçevesinde Ermenilerin bölgeye getirilmesi ile başlamıştır. İlhanlı kuvvetleri, Memlük Sultanlığı derken Anadolu Beyliklerinin en uzun ömürlülerinden birisi olan Ramazanoğulları kenti imar edecek, Adana’daki Akça Mescit, Yağ Camii, Yağ Camii Medresesi, Ramazanoğlu Konağı, Ulu Camii, Çarşı Hamamı, Tuz Hanı gibi pek çok eser bu güzel kente Ramazanoğulları’ndan kalacaktı. Yani denebilir ki Adana, Ramazanoğulları ile bayındır hale gelmiştir. Sonrasında bölge Osmanlı topraklarına katılacak, Kilikya coğrafi terimi Osmanlı dönemindeki yazışmalarda da sıkça kullanılacaktır.
Mondros Mütarekesi'ne dayanarak Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde Adana’da, İzmir’de, İstanbul’da yabancı ülke bayrakları dalgalanacak, Çukurova’mızı savunmak amacıyla kurulan Kilikyalılar Cemiyeti de adını antik dönemden alacaktı. İngiliz Muhipleri Cemiyeti yabancı devlet ajanlarıyla el ele vererek bağımsızlık ateşini yok etmeye çalışırken Kilikyalılar Cemiyeti işgallere seyirci kalmayıp Torosları terk etmeyeceklerdir. Gazi Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşlarının başlattığı milli mücadeleyi Çukurova’da göğüsleyen Saim Bey, Tufan Paşa, Sinan Tekelioğlu, Tayyar Rahmiye, Tarsuslu Adile Hala (Kara Fatma), Gülekli Hatice, Kamalı Fatma gibi nice halk kahramanlarımızın fedakârlıkları ile Adana Garı’nda dalgalanan Fransız bayrağı indirilerek başka ülkelerin manda ve himayesi reddedilecekti.
Adana’nın düşman işgalinden kurtuluş töreni için yazdığı “Bayrak” şiiri ile tanınıp “Bayrak Şairi” olarak anılan Arif Nihat Asya, ressam ve çok yönlü bir kültür adamı olan Abidin Dino, Türk Edebiyatı’nın etkin romancılarından Yaşar Kemal, birçok esere imza atan büyük usta Orhan Kemal gibi önemli kişileri yetiştiren Adana’mızın geçmişi binlerce yıl öteye dayanıyor.
Sonuç olarak Hititler, Persler, Romalılar, Abbasiler, Bizanslılar, Ermeni Krallığı, Haçlılar, Memlükler, Selçuklular, Ramazanoğulları ve Osmanlıların yaşamış olduğu Kilikya toprakları; gerek kültürel yapısı gerek coğrafi ve tarihi zenginliği açısından bir kültür mozaiğinin aynasıdır.

Saygılarımla.






KAYNAKÇA
KURT, M. (2006). M.Ö. I. Bin Yıl Asur-Anadolu İlişkilerinde Kilikya Bölgesi, BELLETEN, Türk Tarih Kurumu Yayınları, 70 (257), 1-26.
KURT, M. (2011). Ovalık Kilikya’da M.Ö. I. Yüzyıl Roma Yönetim Olgusu Ve Tarkondimotos Krallığı, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 31, 429-445.
AKURGAL, E. (1998). Anadolu Uygarlıkları, Net Turistik Yayınları, İstanbul.
Er, Y.  Söğüt, B. 2005 “Dağlık Kilikya’da Olba-Diocaesarea Nekropollerindeki Kaya Mezarları”, Türk Arkeoloji ve Etnografya Dergisi, 5, 97-110.
PAYLAŞ:
X